Bu hafta sonu (17-18 Kasım’da) İtalya’da Molly’nin figür modelleme kursuna gittim :) Anlatacak o kadar çok şey var ki! Resmen iki günlük bir macera turu gibiydi. Önce Molly’den bahsedeyim kısaca. Kendisi özellikle figür modelleme de uzmanlaşmış, bu konuda üzerine kimseyi tanımıyorum diyebileceğim bir pasta tasarım sanatçısı. Sanatçı diyorum çünkü onun yaptıkları şu ana kadar Türkiye’de ve dünyada görmüş olduğum bütün pasta tasarımcılar arasında kendi özgün ve olağanüstü tarzıyla benim gözümde 1 numara. Onun tasarımlarını ilk bakışta seçebilirsiniz. Her gün yeni bir şey yaptı mı diye heyecanla takip ederken en sonunda verdiği kurslardan birine katılmaya karar verdim. Bu kadar hayranlık yeterdi ve artık tanışma vakti gelmişti :) Benimki onun yaptıklarını öğrenmek istemekten öte hayran olduğum ve saygı duyduğum kişi ile tanışma isteğiydi. İyi ki gitmişim İtalya’ya iyi ki Molly’yle tanışmışım diyorum şimdi :) Çok çok keyifli 2 gün geçirim İtalya’da. Cuma günü akşam Roma aktarmalı olarak Milan’a gittim. Cuma akşamını Milan’da geçirdikten sonra sabah erkenden Mantova’ya doğru yol aldım. 2 saat süren bir tren yolculuğunun ardından Mantova’ya vardım. Aldığım duyumlara göre Mantova da çok güzel bir şehirmiş. Ama maalesef gezmek için vaktim olmadı. Kurs şehre biraz uzak bir yerdeydi. Otobüs falan derken bir şekilde ulaştım kurs yerine. Veee saat 10:00’da Molly ile kursa başladık. Molly gelir gelmez hemen bir fotoğraf çektirdik birlikte :) İnanılmaz derecede sıcak bir insan, ilk gördüğüm anda kanım kaynadı. Fotoğraflarından tatlı birisi olduğu belliydi zaten ama gerçekte çok daha şeker.
Her neyse kurs başladı ve Molly’nin sihirli ellerinden figürlerin çıkışını izledik ve benzerlerini yapmaya çalıştık. Onu izlemek bile yetti bana.
Bu arada Molly tahmin ettiğimin aksine hiç İngilizce konuşmuyormuş. Neyse ki benim çat pat İtalyancamla iyi kötü anlaştık :D Üniversitede tamamen keyiften aldığım İtalyanca dersleri de işime yaramış oldu :D Herkes ne yapacaksın İtalyancayı diyordu ama gerçekten neyin ne zaman işe yarayacağını bilemiyorsun. Kursta bir tane de Slovenyalı bir kadın vardı. O da sadece biraz İngilizce konuşuyordu. Bir de ona çeviri yaptım sanki çok iyi İtalyanca biliyormuş gibi :D
Kurs bitiminde otobüsler artık kalkmıyordu, nasıl gidecem falan diye Molly’ye acındırdım kendimi :D Molly’nin asistanı sağolsun şehre kadar bıraktı beni. Ordan da son treni yakalayıp Milan’a geri dönüş yaptım. Öyle güzeldi ki her şey fırsat bulursam sırf eğlencesine tekrar mı gitsem diye düşünüyorum. Vee geçirmiş olduğum 2 güzel günü özetleyecek fotoğrafları inceleyebilirsiniz.
Sevgiler,
Zeynep
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder